14 Kasım 2009 Cumartesi

RUH EMİCİLER

Ruh emiciler!
Sizin hayatınızda kaç 'ruh emici' var? Ya da şöyle sorayım: Ruh emicileri nasıl ayırt edebilirsiniz?
'Ruh emici de ne?' dediğinizi duyar gibiyim. Kesin biliyorsunuz da sizin onlara taktığınız isim belki başkadır.
Ben bu 'ruh emici' kelimesini bir Harry Potter kitabında okumuştum ve insanın ruhunu emen kişilerin yalnızca 'sihir aleminde' değil, çok yakınımda olduğumu gördüm. Ve de bu tanımı çok sevdim.
Onlar çeşit çeşittir. Ama bir ortak özellikleri vardır ki, mutsuzdurlar. Evet mutsuz. Suratlarından mutsuzluk akar. Devamlı dırdırlanırken görürsünüz onları. İşlerinden hoşnut değildirler, ondan, bundan hiçbir şeyden hoşnut değildirler. Ayrıca kıskançtırlar; ölesiye… Özellikle iş konusunda. Hem çok çalışmaktan şikâyet ederler, hem de biri yardım teklifinde bulunsa öldürecek gibi bakarlar.
Fiziksel özellikleri bile 'ben buradayım' der. Gözlerinin altı devamlı mordur. Kaşları devamlı çatık durmaktan çizgi çizgidir. Siyahı ve tonlarını giymekten hoşlanırlar. Renkli giyinmezler; giyinemezler. Giydikleri renkli şeyler bile onlarda 'siyah' gibi görünür.
İşte bu tip insanlar, insanda ruh bırakmazlar. Mutlusunuzdur, onları görünce gider mutluluğunuz. Hatta ben niye hiçbir şeyden şikâyet edemiyorum diye bir süre sonra kendi kendinize sormaya başlarsınız. Ki en tehlikeli başlangıçtır bu. Her an sizin de bir 'ruh emiciye' dönüşebileceğinizin işareti…
Kadın erkek ilişkilerinde de mutsuzdurlar ve mutsuzluklarının bulaşıcı olmasını isterler. Mutlu herkese diş bilerler, tıslarlar…
Ara sıra 'ben hiçbir şeyi umursamıyorum'culuk oynarlar. Ama onu bile beceremezler. Üstelik 'Ruh emiciliğin' ne yazık ki tedavisi de yoktur.
Sadece size bulaşmamasına dikkat etmeniz gerekmektedir. Bunun için de bulaşıcı ortamlardan uzak kalmak en iyi çözümdür.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder