26 Kasım 2009 Perşembe

Odun çiçek getirirse...

Gün geçmiyor ki, yazı işleri toplantısında sanığa Denetimli Serbestlik Uygulaması kapsamında ilginç bir ceza verilmesin; ve bu haber olmasın... Kitap okuma cezaları, ağaç dikme hatta diktiği ağacı gözetleme... Geçtiğimiz haftalarda Araç ilçesinde bir kadın hâkim, eşini döven kocaya özür dilediğini yazan bin el broşürü dağıtma cezası verdiğinde tüm Türkiye bu cezayı ve o hâkimi konuştu.
Ama pazar günü masaya gelen bir haber vardı ki, "Denetimli Serbestlik Uygulaması yeter mi?" diye düşünmeden edemedik.
Diyarbakır'dan gelmişti haber. "Üzerine kuma getirdiği eşine ve çocuğuna şiddet uyguladığı gerekçesiyle yargılanan Hayrettin Çetintaş, duruşmada "Bugüne kadar çiçek götürmüş değilim" dediği eşine, beş ay boyunca her hafta çiçek götürme cezasına çarptırıldı."
Hayrettin Çetintaş, 7 çocuk babasıymış. Resmi nikâhlı eşinin yanı sıra imam nikâhıyla yaşadığı bir eşi daha varmış. Kendini şu sözlerle savunmuş: ""İkinci eşimi yeni aldım. Kendisi yeni geldiğinden midir bilmiyorum, ağzını dahi açmıyor. Ama eski karım bana illallah çektiriyor. Ayrı ev tutmamı istiyor. Kapıcılık yapıyorum ve çok yoruluyorum. Onlardan bana yardımcı olmalarını istiyorum. İş yoğunluğunda bana yardımcı olmayan çocuğuma da vurmuş olabilirim. Onun iyiliğini düşünüyorum."
Evli, 7 çocuğu var ve ikinci bir eş alıyor. Bu sözlerden benim anladığım, "Asıl amacım kapıcılığın gerektirdiği tüm ağır işleri onlara yaptırmaktı ama yapmadılar"... Yapmayınca da 'öz eşini' dövüyor. Hâkim de ona beş ay boyunca çiçek götürme cezası veriyor. Şimdi o adam, bu kadına çiçek götürse ne olur, götürmese ne olur? Çiçeği, kafasına atar gibi attıktan sonra... O kadının ruhu, ikinci bir kadının varlığıyla yaralandıktan sonra o çiçek, bu yaraları kapamaya yeter mi? Ya çocuğunun yediği dayakları unutmasına...
Haaa adama, oğluna vurduğu için de ayda bir adet olmak üzere, aile ilişkileri ve çocuk gelişimi konulu beş kitap okuma cezası verilmiş. O kitabı okumak için de biraz geç kalmış. Hatta birkaç kuşak geç kalınmış. Öncelikle bu adamı yetiştiren anne baba okumalıydı ki, bu adam karısı varken, -işlerini yapsın diye- başka bir kadın almasın... Bakamayacağı kadar çok çocuk yapmasın... Yaptıklarını dövmesin...

NOT: Bu yazıyı 21 Haziran'da yazdım... Diyarbakır'da yaşanan gerçek bir olaydan sonra...)

1 yorum:

  1. Başlık cuk oturmuş,yazı ise enfes...Odun'a da yuh olsun...Ellerinize sağlık....Selamüsevgi ve saygılar.Emel

    YanıtlaSil